31 Ağustos 2010 Salı

What is ombudsman ? who is ombudsman?


ombudsman kimdir,ne yapar?
who is ombudsman,what he do?

An ombudsman (conventional English plural: ombudsmen) is a person who acts as a trusted intermediary between an organization and some internal or external constituency while representing the broad scope of constituent interests. An indigenous DanishNorwegian, and Swedish term, Ombudsmann is etymologically rooted in the Old Norse word umbuðsmann, essentially meaning "representative". An ombudsman is an official, usually appointed by the government or by parliament, who is charged with representing the interests of the public by investigating and addressing complaints reported by individual citizens.





Usually appointed by the organization, but sometimes elected by the constituency, the ombudsman may, for example, investigate constituent complaints relating to the organization and attempt to resolve them, usually through recommendations (binding or not) or mediation. Ombudsmen sometimes identify organizational roadblocks running counter to constituent interests.
the rols of ombudsman (ombudsmanın görevleri)
rols of ombudsman-ombudsmanın görevleri

In some jurisdictions an ombudsman charged with the handling of concerns about national government is more formally referred to as the "Parliamentary Commissioner" (e.g., the United Kingdom Parliamentary Commissioner for Administration, and the Western Australian state Ombudsman). In many countries where the ombudsman's remit extends beyond dealing with alleged maladministration to promoting and protecting human rights, the ombudsman is recognized as the national human rights institution. The word ombudsman and its specific meaning have been adopted in various languages, including SpanishDutch and Czech. The post of ombudsman has been instituted by other governments and organizations such as theEuropean Union.
ombudsman

An ombudsman may not be appointed by a legislature, but may instead be appointed by, or even work for, a corporation such as a utility supplier or a newspaper, for an NGO, for a professional regulatory body, or for local or municipal government.
In some countries an Inspector General may have duties similar to or overlapping with an ombudsman appointed by the legislature.
Making a complaint to an ombudsman is usually free of charge.

24 Ağustos 2010 Salı

Ombudsman nedir? ne iş yapar? Ombudsmanlık nedir? neye yarar?

Ombudsman, genel anlamda yönetimin ağır baskısı altında ezilen yurttaşların, haklarını daha kolay yollardan aramasını sağlayan bir kurumdur. Kötü yönetimden kaynaklanan birtakım usulsüzlükler sonucunda vatandaşların zor durumda kalması, onların haklarını koruyacak güvenilir bir korunağın bulunmaması, her zaman sorun olmuştur. Görevini kötüye kullanma, rüşvet, rant sağlama, hırsızlık... gibi yolsuzluklar hep kötü yönetimler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kötü yönetimin bir ürünü olan yolsuzlukla mücadelede en etkili önlemin ombudsman olduğu kabul edilmektedir. Ombudsmanın aynızamanda demokrasinin gelişmesinde, sivil toplumun oluşmasında önemli katkıları tespit edilmiştir. 
Ombudsman İsveç dilinde delege, avukat, temsil etme yetkisi verilen kişi anlamına gelmektedir. Kurum olarak da parlamentoyu temsil eden büro anlaşılır. İspanya’da halkın savunucusu, Avusturya’da halk avukatı, Fransa’da arabulucu... Türkiye’de ise kamu hakemi, kamu denetçisi, halk gözlemcisi denmektedir. 

İsveç’te 1713 yılında kurulan ombudsmanlık ülkede yolsuzluğun had safhaya ulaştığı bir dönemde kurulmuş, başarılı olunca da 1809’da anayasal bir kurum haline getirilmiştir. Daha sonra İskandinav ülkelerinden Finlandiya 1919, Norveç 1959, Danimarka 1954 yılında ombudsmanlık sistemine geçmiştir. Bu kurum 1962 yılında bir sıçrama yaparak Avrupa’dan Pasifik’e atlamıştır. Yeni Zelanda da Danimarka’yı örnek alarak kendi ulusal değerlerini koruyan bir ombudsmanlık bürosu kurmuştur. Parlamento Komiseri adı altında 1962 yılında kurulan büro, birçok hükümet birimini denetim ve gözetim yetkisine sahip kılınmıştır. İngiltere’de 1954 yılında Tarım Bakanlığı’ndaki görevlilerin, köylülere ait olan bir araziye hukuk dışı yollardan el koymalarıyla ortaya çıkan skandal, ombudsmanlık kurulmasında etkili olmuştur. Ombudsmanlık kurumunun demokratikleşmede, şeffaflaşmada bilhassa yolsuzlukla mücadeledeki başarısı daha fazla göz ardı edilememiştir. 

Demokrasi-ombudsmanlık ilişkisi 

Ombudsmanlık ile demokrasinin gelişmesi ve yolsuzlukların azalması arasında bir bağ kurulabilir. Demokrasi mi ombudsmanlığı meydana getirdi; yoksa ombudsmanlık mı demokrasiyi olgunlaştırdı? Demokrasi tarihine bakıldığında görülür ki, eğer sivil toplum olmasaydı, ombudsmanlık kurulamaz, demokrasi gelişemezdi. 

Kötü yönetimlerde kamuda görev yapan liyakatsiz yöneticilere geniş yetkiler verildiğinde, görevlerini kötüye kullanma ihtimali artmaktadır. Görevlilerin yetkilerini kötüye kullanmalarının önlenmesinde hem yargı denetimi hem de yargı dışı denetim olan ombudsman denetimi kaçınılmaz hale gelmiştir. Çünkü ombudsman, görevlinin keyfi tutumunu, görev ihmalini gözler, yasayı yorumlar, hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygunluk yanında yerindelik denetimi yapar. 

Türkiye’de hırsızlık, rüşvet, zimmet, dolandırıcılık, kayırmacılık, yiyicilik... v.b. her türlü yolsuzlukla mücadelede başarı kazanılması hemen hemen imkansız gözükmektedir. Ülkede rejimi tehdit eder boyutlara varan bu hastalık birçok kurumu sarmış durumdadır. Her hükümet değişiminde bir öncekinin yolsuzluklarını ortaya çıkarmakta, buna karşı duyulan tepki ve infial belli bir süre devam etmekte daha sonra gündem değişerek yapılan çalışmalar, alınan önlemler rafa kaldırılmaktadır. 

Görünen o ki şu anda yolsuzlukla mücadele edecek olan yargının eli kolu bağlanmıştır. Bunun sorumlusu bürokrat ve siyasetçidir. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzlukların temelinde siyasetçi, bürokrat ve yargı ayağının bulunduğunu, yolsuzluklar karşısında çaresiz kalındığını itiraf etmiştir. Herkes suçu yargının üzerine atmakta, yargıdaki olumsuzluklardan bahsetmektedir. “Avukat tutmayın, hakim tutun” gibi, tüm yargıyı töhmet altına sokan yaklaşımlar yanlış ve tehlikelidir. 

TBMM’de ‘Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ uzun süren çalışmalar sonunda bin sayfayı aşan bir rapor hazırlamış, raporda geçen hükümet dönemlerinde vaki olan yolsuzluklar tespit edilmiş ve yolsuzluk çeşitleri üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada gelecek yolsuzluklar için herhangi bir önlem ortaya konulamadığı gibi komisyonun çalışmaları sırasında bile bir bankanın içinin boşaltıldığı görülmüştür. 

Devlet Planlama Teşkilatı tarafından AB’nin kendi bünyesinde ve üye ülkelerde kurulan ombudsmanlık kurumunun Türkiye’de de kurulması önerilmektedir. Ne yazık ki böyle bir kurum henüz kurulamamıştır.2000 yılında TBMM’de bu konuyla ilgili bir yasa taslağı hazırlanmış, ilgili komisyonlarda görüşülmüş; fakat kanun halini alamamıştır. 

Türkiye’de ombudsmanlığın kurulamaması akla birtakım soruları da beraberinde getirmektedir. Acaba bazı kurumlarda kokuşan ve yıllardan beri süren ahlaksızlıkların önlenmesi istenmemekte midir? Ombudsmanın da yolsuzluk yapmasından, yakınlarına rant sağlamasından, taraf tutmasından, hakkaniyete riayet etmemesinden mi çekiniliyor? Halbuki ülkemiz genelinde liyakatli, bilgili, güvenilir vb. ombudsman özelliklerini yaşam biçimi yapan dürüst kimseler vardır. Ombudsmanlık ile halihazırda kurulu bulunan öteki bağımsız denetim kurullarını karıştırmamak gerekir. Bu kurulların hiçbirinin halk ile ilişkisi yoktur, bu nedenle de halkın şikayetlerine bakmamaktadır. Sayısı bir hayli kabarık olan bu kurulların neye yaradığını halk da bilmemektedir. Aslında BDDK, SPK... gibi bağımsız kurulları toplumun yararına çalışır konuma getirebilir, bu da ancak bu kurullara seçilecek kişilerin nitelikleri seçiliş biçimlerinde gösterilecek hassasiyete bağlıdır. 

Ombudsmanlık Kurumu Osmanlı’daki Ahilik Kurumu’ndan esinlenerek hayata geçirilmiştir. Ahilik Kurumu’nun liderinin seçimi demokratik usulde yapılır, göreve getirilen kişide, dürüstlük, liyakat, tarafsız olma özellikleri aranırdı. Bağımsız ve tarafsız bir kurum olarak faaliyet gösteren ve aynızamanda sivil toplum kuruluşu olan Ahilik, devlet ile vatandaş arasındaki sorunların çözümünde, hakların korunmasında halkın vekilliği görevini yerine getirmiş, halkın gözlemcisi durumuna gelmiştir. 

Temeli Ahilikte... 

Osmanlı’daki Ahilik kurumundan esinlenen İsveç Kralı 12. Karl, ülkesinde kendisinin yokluğunda baş gösteren yolsuzlukların önlenmesinde Ombudsmanlık Kurumu’nu kurmuştur. Avrupa Birliği Baş Ombudsmanı, ombudsmanlığın Osmanlı’daki bir kuruma dayandığını 2003 yılı AB Ombudsmanlar Toplantısı’nda, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Sn. Başkanı Mehmet Elkatmış’ın sorusu üzerine cevaplamıştır. Dolayısıyla bahsolunan kurumun bir şubesi olan Dünya Basın Ombudsmanları 15 Eylül 2003 tarihinde İstanbul’da toplandığında ne yazık ki gelen basın ombudsmanlarına bu kurumun Türk tarihine dayandığı bilgisi verilememiştir. O halde bu toplantının Türkiye’de olmasının ne faydası olmuştur? .. 


Galip DemirOmbudsman Aranıyor” kitabı yazarı